İçindekiler
ToggleDoğum, kadın vücudu için hem fiziksel hem de duygusal açıdan büyük bir dönüşüm sürecidir. Özellikle sezaryenle gerçekleşen doğumlar, cerrahi müdahale gerektirdiğinden iyileşme süreci daha farklı ve hassas ilerler. Bu süreçte birçok kadının en çok şikayet ettiği konulardan biri ise doğum sonrası vücutta meydana gelen sarkmalardır. Özellikle karın bölgesindeki gevşemeler, bel, basen ve göğüslerdeki elastikiyet kaybı; hem estetik hem de özgüven açısından rahatsız edici olabilir. İşte bu noktada sizlere yol göstermesi adına, “Sezeryan Sonrası Oluşan Sarkmalardan Kurtulmanın Yolları” içeriğini oluşturduk. İçeriğe göz atarak detaylı bilgilere sahip olabilirsiniz.
Sezeryan Sonrası Sarkmalara Karşı Çözüm Esmerlife Polikliniği’nde
Doğum sonrası karın, bel, kalça ve göğüs bölgelerinde oluşan sarkmalarla başa çıkmanın yollarını ve etkili uygulamaları bu içerikte derledik. Esmerlife Polikliniği ile vücudunuzu yeniden şekillendirin, sıkı ve pürüzsüz bir görünüme kavuşun.
Sezeryan Sonrası Karın Sarkması Neden Olur?
Sezeryan sonrası karın sarkması, doğumdan sonra pek çok annenin yaşadığı bir durumdur. Bu durum, gebelik süresince karın kasları ve cilt dokusunun aşırı gerilmesinin ardından doğum sonrası bu dokuların aniden inmesi nedeniyle meydana gelir. Bu bağlam sonucunda, hamilelik boyunca büyüyen rahim, karın duvarındaki kasları ve cildi esnetir; Doğum sonrasında ise bu dokuların eski haline dönmesi zaman alır ve çoğu zaman tam olarak mümkün olmaz. Ayrıca hormon düzeylerindeki değişimler, kilo alımı ve genetik yatkınlık gibi faktörler de sarkma riskini artırarak, dokuların daha fazla gevşemesine neden olabilir. Sonuç olarak, sezeryan göbeği ve sezeryan sonrası sarkmalar hem estetik hem de fiziksel anlamda kadınları etkileyen yaygın bir durumdur.
Karın Bölgesi
Şüphesiz ki sezaryen doğum sonrası en çok sarkma görülen bölgelerin başında gelen karın bölgesi, hem gebelik süresince aşırı gerilime maruz kalan cilt ve kas dokusunun elastikiyetini kaybetmesi ile hem de doğum sırasında yapılan cerrahi kesinin iyileşme süreciyle birlikte gözle görülür şekilde değişime uğrar. Özellikle göbek altı bölgesinde, kesi hattının hemen üzerinde oluşan deri katı ya da halk arasında “doğum çantası” olarak adlandırılan görüntü, birçok kadının ortak şikâyetlerinden biridir. Bu durum yalnızca estetik bir problem değil, aynı zamanda kas zayıflığı ve postür bozukluğuna bağlı olarak fiziksel rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir. Ayrıca, karın kaslarının doğum sonrası tam olarak toparlanamaması —özellikle rektus diastazı gibi durumlar söz konusuysa— sarkmanın daha kalıcı ve belirgin hale gelmesine yol açabilir.
Bel ve Sırt Bölgesi
Sezaryen doğum sonrasında sarkmaların yoğun olduğu bir başka bölgede bel ve sırt bölgesidir. Bu bölgeler, hamilelik süresince artan vücut ağırlığına bağlı olarak postür değişikliklerine maruz kalır. Özellikle bel kasları ciddi şekilde zorlanır. Bu bağlamda gebelikte alınan fazla kilolar doğum sonrası hızla verildiğinde, deri elastikiyetini koruyamayarak bel çevresinde sarkmalara neden olarak kürek kemiklerinin alt kısmında ve bel hizasında gevşeklik ve hafif sarkmalar oluşabilir.
Kalça ve Basen Bölgesi
Sezeryan sonrası karın sarkması sonrası en çok yaşanan başka bir sarkma türü de, kalça ve basen bölgesinde meydana gelen sarkmalardır. Meydana gelen bu sarkmalar, hamilelik süresince biriken yağ dokusu ve genişleyen cilt yüzeyinin doğum sonrasında hacmini kaybetmesine rağmen elastikiyetini tam anlamıyla geri kazanamamasıyla ortaya çıkar. Özellikle hızlı kilo kaybı, yeterince egzersiz yapılmaması ve genetik yatkınlık gibi faktörler bu durumu daha da belirgin hale gelebilir. Bu bağlamda kalça ve basen bölgesindeki bu gevşeme, hem dış görünümde rahatsız edici bir silüet oluşturabilir hem de kıyafet seçimini zorlaştırabilir.
Göğüsler
Son olarak sezeryan sonrası göğüs bölgesinde de sarkmalar meydana gelebilir. Her ne kadar doğrudan sezaryenle ilgili olmasa da, gebelik süresince artan hormon seviyeleri, göğüslerde büyümeye neden olur ve bu durum ciltte ve bağ dokularında gerilme yaratır. Doğumdan sonra süt üretiminin başlamasıyla birlikte göğüsler dolup boşaldıkça hacim değişiklikleri yaşanır ve bu da zamanla cilt elastikiyetinin kaybına yol açar. Özellikle emzirme döneminin sona ermesiyle birlikte meme dokusu küçülür ancak cilt genellikle eski haline dönemez ve bu durum sarkık bir görünüme neden olur. Bu bağlam doğrultusunda, sezeryan doğum yapan annelerin bir diğer yaşadığı sorunda göğüs sarkmalarıdır.
Sezeryan Sonrası Sarkma Meydana Gelmemesi için Neler Yapılmalı?
Sezaryen doğum sonrasında sarkmaların yaşanmaması için belli başlı noktalara dikkat edilmesinde fayda vardır. Böylelikle olası sezeryan göbeği sarkması gibi durumların önüne geçilebilir. Bu bağlamda dikkat etmeniz gerekenler şunlardır;
- Dengeli ve protein ağırlıklı beslenme tercih edilmelidir. Bu, kolajen üretimini artırarak cilt elastikiyetini destekler.
- Doğumdan 6-8 hafta sonra egzersizlere başlamak, özellikle pelvik taban ve karın kaslarını çalıştırmak, toparlanmayı hızlandırır.
- Hızlı kilo kaybından kaçınılmalı, yavaş ve sağlıklı kilo verme süreci tercih edilmelidir.
- Karın ve kalça bölgesine düzenli masaj yapılarak kan dolaşımı artırılmalı ve dokuların toparlanması sağlanmalı.
- Bitkisel yağlar ve sıkılaştırıcı kremler ile cilt bakımı desteklenmelidir (örneğin badem yağı, kolajen içerikli kremler).
- Güneş koruyucu kullanımı, sezeryan izlerinin koyulaşmasını önler ve cilt tonunun korunmasına yardımcı olur.
- Gerekli durumlarda uzman desteği alınmalı; fizyoterapist, diyetisyen veya dermatolog rehberliğinde kişiye özel çözümler uygulanmalıdır.
Sezeryan Sonrası Sarkmaları Gidermek için Yapılması Gereken İşlemler
Fraksiyonel Lazer:
Fraksiyonel CO2 lazer, sezaryen sonrası oluşan cilt gevşemeleri ve izlerin görünümünü azaltmak için sıkça kullanılan bir işlemdir. Bu işlem, cildin alt katmanlarına mikro hasarlar vererek kolajen üretimini tetikler. Böylelikle, hem sarkmalar toparlanır hem de sezaryen izinin rengi ve dokusu iyileşir. Oldukça kısa süren bu işlem, genellikle birkaç seans sonrasında kusursuz sonuçlar sunar.
PRP:
Sezeryan sonrası karın sarkması durumlarında kusursuz sonuçlar sunan PRP işlemi, kişinin kendi kanından elde edilen trombosit ve büyüme faktörlerinin yeniden cilde enjekte edilmesi ile yapılmaktadır. Bu bağlamda, sezaryen doğum sonrası meydana gelen sarkmalar, kısa sürede sıkılaşır. Ayrıca, mikro iğneleme veya dermapen ile kombine edildiğinde etkisi daha da artar.
Dermaroller:
Cilt yüzeyine küçük iğnelerle mikro kanallar açarak kolajen üretimini tetikleyen dermaroller, sarkma olan bölgelerde cildi sıkılaştırmaya ve sezaryen izinin görünümünü azaltmaya büyük oranda yardımcı olur. Bu kapsamda dermaroller işlemi, genellikle PRP ya da cilt yenileyici serumlarla birlikte kullanılmalıdır.
Soğuk Lipoliz:
Karın ve bel çevresindeki fazla yağ dokusunu hedef alarak, yağ hücrelerini -10 dereceye kadar soğutup parçalan bu işlem, sezeryan sonrası hem yağ birikimi hem de cilt sarkması olan durumlarda vücut konturunu düzeltmek için kullanılır. Bu sayede soğuk lipoliz tedavisi ile kişi hedeflediği görünüme kısa sürede kavuşur.
Kavitasyon:
“Sarkan sezeryan göbeği nasıl gider?” sorusuna kusursuz bir cevap olan kavitasyon Ultrasonik ses dalgalarıyla cilt altındaki yağ hücrelerini parçalayarak sıvı hale getirmektedir. Bu sayede de kişinin vücudundaki yağlar, lenfatik sistemle vücuttan atılır. Son olarak kavitasyon uygulaması 6–10 seanslık kürler hâlinde uygulanır.
LPG:
Mekanik vakum ve motorize silindir sistemiyle cilt altı bağ dokularını uyaran lpg işlemi, sezeryan sonrası karın sarkması durumlarında mükemmel sonuçlar sunar. Aynı zamanda dolaşımı artırarak cilt dokusunun elastikiyetini geri kazanmasına katkı sağlar. Böylelikle vücudun kısa sürede toparlanmasına yardımcı olur.
VelaShape:
Radyofrekans, kızılötesi ışık ve vakumlu masaj teknolojilerini birleştiren bu sistem, cilt altı ısıyı artırarak kolajen üretimini tetikler. Böylece doğum sonrası sarkmaları azaltmada, özellikle karın ve uyluk gibi bölgelerde oldukça etkilidir. Ayrıca velashape hem sıkılaştırma hem de yağ hacminde azalma sağlar.
Mantis Mr:
Mantis MR, genellikle manyetik dalga veya multifonksiyonel estetik sistem olarak kullanılan bir teknolojidir. Bu teknoloji, sezaryen sonrası gevşemiş karın bölgesinde kolajen üretimini artırarak cilt sıkılaştırmayı hedefler. Bunun sonucunda mantis mr ile deri altındaki bağ dokular güçlenir, cilt yüzeyi daha gergin ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur.
Yara İzi Tedavisi:
Sezaryen kesisi sonrası oluşan yara izlerinin görünümünü azaltmak için çeşitli yöntemler uygulanır. Bu noktada, hamilelik yara izinden eser kalmayacaktır.
Siz de sezeryan sonrası sarkmalardan şikayetçiyseniz, ve kurtulmanın yollarını arıyorsanız, hemen Ankara bölgesel zayıflamada bir numara olan Esmerlife Polikliniğini ziyaret edebilirsiniz.
Sezeryan Sonrası Oluşan Sarkmalar Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Lazer veya radyofrekans gibi cilt sıkılaştırıcı estetik işlemler genellikle doğumdan en erken 3 ila 6 ay sonra, dikişlerin tamamen iyileşmiş ve cilt dokusunun toparlanmaya başlamış olduğu dönemde uygulanabilir. Ancak bu işlemlere başlamadan önce mutlaka doktor kontrolünden geçilmesi ve kişisel iyileşme sürecinin değerlendirilmesi önerilir.
Sarkmalar genellikle doğumdan sonraki ilk 1–3 ay içinde kendini göstermeye başlar. Karın kasları, bağ dokusu ve cilt dokusu hamilelik sırasında aşırı gerildiğinden, doğum sonrası bu bölgeler hızla eski haline dönemez ve gevşeme gözle görülür hale gelir.
Sarkmaların tamamen geçip geçmeyeceği; cilt yapısı, yaş, genetik faktörler, egzersiz alışkanlığı ve doğru bakım uygulamalarına bağlıdır. Hafif ve orta düzeydeki sarkmalar düzenli egzersiz, cilt bakımı ve estetik uygulamalarla büyük ölçüde toparlanabilir. Ancak ileri düzey sarkmalarda cerrahi müdahale (karın germe vb.) gerekebilir.
Evet, karın sarkması sezaryen doğumdan sonra oldukça yaygın ve doğal bir durumdur. Karın kaslarının zayıflaması, cilt elastikiyetinin azalması ve sezaryen kesisi nedeniyle iyileşme sürecinin uzaması bu durumu daha da belirgin hale getirebilir.
Sarkmış sezaryen göbeğini gidermek için öncelikle düzenli core egzersizleri (plank, pelvik tilt, köprü hareketi vb.) yapılmalı, sağlıklı ve protein açısından zengin bir diyet uygulanmalı, cilt sıkılaştırıcı bakım ürünleri kullanılmalıdır. İleri seviyedeki sarkmalarda radyofrekans, lazer, LPG veya gerekirse karın germe ameliyatı gibi medikal ya da cerrahi çözümler devreye sokulabilir. Sabır ve düzenli uygulama başarı için şarttır.
Bir yanıt yazın